Ev veya işyeri kiralarken ilk olarak kiraya verenin vâdettiği özelliklerin var olup olmadığına bakılmalıdır. Kiralananın boyalı olup olmadığı kiraya verilirken içinde bulunan eşyalar ve bu eşyaların durumları v.b gözle görülebilen hususların sözleşmede belirtilmesi kiraya veren ve kiracı için faydalı olacaktır.
Ev ve işyeri kiralamalarında kırtasiyelerde bulunan hazır sözleşmelerden faydalanılabilir. Ancak bu sözleşmeler genel hususları düzenlediğinden dolayı taraflar arasındaki özel koşulların bu sözleşmelere eklenmesi mümkün ve gereklidir. Kira sözleşmelerinde TARAFLARIN KİMLİK BİLGİLERİ, KİRALANANIN ADRESİ, KİRA MİKTARI VE TÜRÜ(Dolar, TL), ALINAN DEPOZİTO MİKTARI(3 aylık kira bedelini geçemez), ZAM DÖNEMİ VE MİKTARI, ve KİRA ÖDEMELERİNİN NASIL VE NEREYE YAPILACAĞI, hususlarının doğru ve eksiksiz olarak belirtilmesi önem arz etmektedir.
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ!: Kiracının belirli bir tarihte kiralananı tahliye edeceğini kabul ettiğini belirten bir sözleşme olup yalnızca kiracı tarafından imzalanmaktadır. Günümüz konut ve işyeri kiralarındaki hareketlilik sebebiyle mülk sahipleri mevcut kiracıların sözleşme kapsamında korunmalarını engellemek amacıya Tahliye Taahhütnamesi adı verilen ek bir sözleşmeye başvurabilmektedirler. Hukuki olarak Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi ile aynı tarihte imzalanması taahhütnameyi geçersiz kılmakta ise de uygulamada kiraya verenler tahliye taahhütnamesini boş tarihli olarak imzalatmaktadır. Boş tarihli olarak imzalatılan tahliye taahhütnamesinin daha sonra kiraya veren tarafından doldurulup işleme konulabilmesinde herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır. Kiracıların tahliye taahhütnamesinin sonuçlarından kurtulmaları imkansız olmamakla birlikte bir hayli zor olduğundan dolayı kiralama yapılırken tahliye taahhütnamesinin imzalanmasından kaçınılmalıdır. Mümkün olamaması halinde kiracının avukatına danışması gerekmektedir.
Tahliye taahhütnamesinin imzalanmaması halinde kiracının tahliye sebepleri; kanun koyucu kiracıyı kiraya veren karşısında daha zayıf konumda kabul ederek Kiracının kiralanan konuttan tahliye edilme sebeplerini çok kısıtlı tutmuş ise de bu yazımızda uygulamada en çok karşılaşılan sebeplerden söz edeceğiz;
Kira bedelininin ödenmemesi: Kiracının kira bedelini ödememesi tek başına tahliye sebebi değildir. Kiracının kirayı ödemediği için tahliye edilmesinin en önemli şartı kiraya veren tarafından bir kira dönemi içinde iki haklı yazılı ihtarda bulunması gerekmektedir.
Kiraya verenin samimi ihtiyaç iddiası ve yeni malikin ihtiyacı: Kiraya veren kiraya verdiği konuta veya işyerine ihtiyacı olduğu iddiası ile kiracıya başvurabilir. Kiraya veren bu iddiasında haklı ise mahkeme kiralananın tahliyesine karar verebilir. İhtiyaç sebebiyle tahliye edilen konut 3 yıl geçmedikçe eski kiracı dışında bir başka kişiye kiralanamaz. Aksi taktirde kiraya veren eski kiracısına eski kiracısının ödediği bir yıllık kira miktarından az olmamak üzere tazminat ödemek zorunda kalabilecektir.
kira sözleşmesinin imzalanmasından 12 yıl sonra kiraya veren uygun bildirim usulleri ile sebep belirtmeksizin kira sözleşmesini sona erdirebilecektir.
Kiracının birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belediye sınırları içinde evinin olduğu hususunun sonradan öğrenilmesi halinde dava yolu ile kiracı kiralanandan tahliye ettirilebilir.
Her ne kadar Konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin uygulamaları özetlemeye çalıştıysak da her somut olayın birbirinden farkı olması ve kira hukukunun çok katı usul kurallarına tabii olması sebebiyle uyuşmazlık hallerinde hukuki destek almadan işlem yapılması hem kiracı hem de kiraya veren açısından hak kayıplarına sebebiyet verme ihtimali bir hayli yüksektir.
top of page
bottom of page
Comments